Blog

 

Alicante'den - Cartegena'ya / 22.09.2016

 

Ebrunun kuzeni Erdal ve eşi bu yolculuktaki ilk misafirlerimiz oldular. Bu sayede bizden onbeş günlük tatil kazandılar !!! İstedikleri bir yerde bize tekrar tatile gelebilecekler. Şaka bir yana gelmelerine çok sevindik. Onlar bizimle iki gün geçirdiler. Gelirken sağolsunlar bize sürü halat ve sprayhood’umuzun cam kısmı için İzmir’de yaptırttığımız güneşliği getirdiler.Özellikle güneşin çok olduğu dönemlerde ve tentemiz de engelleyemediği için ön camdan çok fazla güneş alıyorduk. Ama buradan hava da almak istediğimiz için delikli kumaştan bir tente yaptırttık bu tenteyi camın tamamına geriyoruz hem havamız kesilmiyor hem de güneşten etkilenmiyoruz. Çok sıcak memleketlere gittiğimiz için güneşten korunmamız lazım. Biliyorum ülkemizde sıcak ama orada işten kalan vaktimizde yada tatillerimizde teknede oluyorduk.Ama artık öyle değil sürekli teknede yaşıyoruz ve burası bizim evimiz. He bir de halat getirttik zira buralarda o kadar pahallılar ki paraya kıyıp alamadık. Biz Kaya Halat'ın ürünlerini kullanıyoruz ve kalitesinden çok memnunuz. Benden tavsiye olsun bu tip seyahate  çıkacak olanlar teknesindeki halat ebatlarından en az 100 er metre yedek olarak alıp öyle yola çıksınlar . Buralarda 3-4 mm’lik halatların metresi 0,80 ile bir Euro arasında. Kalın ebatların fiyatları sormaya bile korktum. Bir sürü yedek halatım vardı ama bunlarda üstüne ilave oldu.

Alicanteyi biz çok beğendik.Çok temiz geniş sokaklar güzel restaurantlar, bol bol alışveriş imkanı ve hatta sadece Çin gıdaları satan bir süpermarketi bile bulduk bir tane ve soya sosu, susam yağı ve noodles bile aldık. Özellikle akşam üstleri uzun uzun yürüyüşler yapıp bu şehiri tanımaya gayret ettik. Turistler gittiği için sokaklar sakin ve huzurluydu ama yazın sanırım çok kalabalık bir şehir oluyordur. Özellikle ağaçlar çok dikkatimiz çekti, çok ilginçler sanki tropik bölge ağaçları gibiydiler.

Ben çıkmadım ama Ebrular çıktılar çok güzel manzaralı ve asansörle çıkılan bir kalesi bile var. Burada Highfield botların İspanya bayisi ile temasa geçip 2.90 metre boyunda yeni bir bot satın aldık.Eski botumuz şişme taban ve 2.30 metre boyunda idi. Denizler büyüdükçe botun da biraz büyümesi gerekiyor ve mutlaka sert taban bir bot olması gerekiyor. Zira buradan sonra artık kara ile bağlantımızı hep bot ile yapacağız yumuşak tabanlı bir bot ile mazot,su ve malzeme taşımak zor olacak diye düşünüyoruz. Biz biraz pahalı olmasına rağmen boyuna göre hafif olduğu için alüminyum tabanlı bir bot almayı tercih ettik. Bakalım doğru bir tercih mi yapmışız zamanla anlayacağız.

 

Dört gün kaldığımız Alicante’den sabah Kuzenler ile vedalaşarak saat 08,30 da Cartegena’ya gitmek üzere ayrıldık. Yolumuz yaklaşık 60 mil.Rüzgar yine yetersiz motor yelken devam ediyoruz. Gemi yolundan uzağız fakat çevremizde balıkçı tekneleri hariç yelkenli de pek yok. Havalar biraz soğudu sanırım okulların açılmasın da etkisi ile insanlar denizlerden de çekilmeye başladı yavaş yavaş. Seyrimiz olaysız ve keyifli bir şekilde akşam üstü saat 18.00 de Cartegena marina da sona erdi.

İspanya marinaları ile ilgili şu bilgiyi vermiş olayım sizlere. Eğer bir marinanın adında “club, deportivo” gibi ibareler varsa ve sizi kabul ediyorlarsa hiç korkmadan bağlanın. Diğer marinalara göre kesinlikle daha ucuzlar. Fiyatlar neredeyse yarı yarıya fark ediyor. Adında bu ibare olanlar sosyal club oldukları için genellikle üyelerine yer veriyorlar ama bir gün öncesinde aradığınızda eğer yer varsa rezervasyonunuzu yapıp sizi kabul ediyorlar. Ama pazarlık yapmıyorlar dedikleri fiyatı kabul edip bağlanıyorsunuz sadece. Birde öyle hizmet falan beklememek lazım eğer bağlanacağınız yeri birisi gösterirse şanslısınız demektir.Genellikle A24 bağlanın gibi bir şey söylüyorlar telsizden. Bizde her seferinde bağlanmak için asistan istiyoruz diyerek onların rahatını bozarak kolayca bağlanıyoruz. Öyle palamar botu falan hiç görmedik bile. Belki pahalı olan diğer marinalarda vardır ama bağlanmadığımız için bilmiyoruz açıkçası.

Cartegena da ben tekneden adımımı dışarı atmadım. Ebru ve Nihal hem alışveriş için dışarı çıktılar ve akşam bir festivalin olduğunu söylediler. Ben gelmem değince onlar yemekten sonra festival kalabalığının arasına karıştılar. Ben saat kaçta geldiklerini bile hatırlamıyorum zira uyumuşum. Onların festivalden çektikleri fotoğrafları aşağıya koyuyorum. Bakalım sizde beğenecekmisiniz.

 

Gece 03.00 uyandım ve Ebruyu uyandırıp yola çıkmak için hazırlıkları yaptık. 03.30 da Almeria yada Almerimar’a ulaşmak üzere yola çıktık. Hava yine çok sakin dalga yok nereye gideceğimizi tam olarak bilmediğimiz için mesafemizi 100 mil olarak tahmin ediyoruz. Gün aydınlanıp hava da sakin olunca akşam üstüne doğru yola devam kararı alıp gece de yola devam edip Malaga yakınlarındaki  Fuengirola kasabasının marinasına ulaşıyoruz. Balıkçı barınağından bozma marina ile gecelik 37 euroya anlaşıyoruz.Elektirik su dahil ama bizim ihtiyacımız yok zaten. Dünden beri 170 mil yol almışız . Cebelitarık’a artık 45 mil yolumuz kaldı.

Okyanusa iyice yaklaştık artık. Sesini duyabiliyorum bize gelin arttık diyor. Bitsin bu özlem.

 

19.06.2016

 

Artık batılı olduk !!!

Gibraltar - Cebelitarık