Blog

Eveeeeeet büyük gün geldi çattı  yola çıkmaya hazırız.Bir gece evvel sevgili arkadaşım Ömer Kırcal ile KOZA’mızı gelin hamamına sokmuş gibi basınçlı sularla yıkadık pakladık. Gelin hanımda yola çıkmaya hazır.

Son birkaç gün oldukça yorucu geçti.Sürekli bir şeyleri tamamlamaya uğraştık.Yola çıkmadan önce bir şey unutmamak ve eksik bırakmamak için listelerimin tamamını kontrol üstüne kontrol ediyorum. Market alışverişi ise başka bir alem. KOZA da kuyu gibi kardeşim aldığımız herşeyi yutuyor :) ve meraklı gözlerden saklıyor.

Ama artık yolun sonuna geldik ambarlarımızda iğne koyacak yer kalmadı.Tüm dolaplar tıklım tıklım.Ama hepsi kendi içinde düzenli ve hangi dolapta ne olduğununa dair listelerimiz var.Bir malzemeyi aramadan evvel listelerimi açıp hangi dolapta olduğunu okuyorum sonrası kolay aramadan gidip o dolaptan alıyorum.

KOZA’yı yıkama işini geceye kalmadan bitirdik ve burada olan arkadaşlar ile Dağ Restauranta yemeğe gittik.Gecenin ilerleyen saatlerin yorgunluk iyice etkilemeye başladı.Bir an önce uyumak istiyorum.Neyse ki herkes benim gibi düşünüyor. Gece 24.00 da kendimizi KOZA’nın yumuşak kollarına bıraktık.

Sabah her zaman ki gibi erkenden :( kalktık.Sona kalan birkaç işten sonra Teos Marinanın mazot iskelesine uğrayıp tüm bidonlarımız dahil mazotumuzu fullledik.Daha sonra seyahate başlayacağımız yer olan tekne çekme havuzuna girip KOZA'yı sağlamca bağlayıp, misafirlerimizi beklemeye başladık.                  Saat 12.00 gibi herkes birer ikişer gelmeye başladı.Ailelerimizin ve arkadaşlarımızın sayısı arttıkça hüzün ve gözyaşı yoğunluğu da oldukça arttı. Saat 13.00 olurken kimse gözyaşlarını daha fazla saklayamadı. Sel oldu diyemeyeceğim ama bende bile gözyaşı bayağı varmış dedim valla :)

5 HAZİRAN SAAT 13.00 HALATLARI KESTİK. 

Ağır yolla Teos marinadan çıkıyoruz. Her taraftan  kornalar , alkışlar, el sallamalar, bağırışlar büyük bir gürültü var.                 Bizde elimizdeki kornalar ile bu gürültüye katkı sağlıyoruz. Etrafımızda 3 adet palamar botu dört dönüyor (sağ olsun palamarcı arkadaşlar yıllardır bizim zahmetlerimizi çekiyorlar) .  Çevremizde onlarca yelkenli yola çıkışımızda bize eşlik ediyor. Sığacık Killik burnuna kadar tekneler bize eşlik etti ve ben herkese işaret edip artık geri dönmelerini söyledim.

Artık Ebru , ben ve KOZA başbaşayız.

Bizimle tatilini denk getiren arkadaşlarımız Günşiray ailesi tekneleri Baluna ile ve Fersah ailesi tekneleri Fersah ile Yunan adalarına bize eşlik edecekler.

Rotamız Samos yelkenler fora.Poseidon şahane ve kolayımıza bir rüzgar ile sanki bize güle güle diyor.Sığacık Samos etabını ne zaman yapsam ya rüzgarsız kalırız yada tam kafadan rüzgar alırdık. Bu 20 knot aralığında rüzgarla apaz seyri ile KOZA ilk hedefine ortalama 7,5 knot hızla koşuyor. Üç tekne gayet keyifli bir seyir ile sıfır motor çalıştırarak hedefimize varıyoruz. İlk demirleme yerimiz  Samos Poseidonio koyu. Koyun içine girince rüzgar kalıyor. Koyda beş altı tekne var biz de sakin suda demirleri salıyoruz.Keyfimiz gıcır.Keyfimizi bir şişe şarap ile daha da arttırıyoruz.

Sabah 07.00 kalkıyoruz. Ortam çok güzel fakat tadını alamıyoruz zira ikimizde vücudumuzda kırıklık hissediyoruz. Günlerin yorgunluğu şimdi çıkıyor sanırım. Normal zaman olsa grip oldum derim. Kahvaltıdan sonra birkaç ilaç alıyoruz.Güne hazırız. Yelkensiz motorla Pitegarion gidip sabahtan Yunanistan girişlerimizi yapıyoruz. Yola devam.

Rotamız  Agathonisi  yine apazdan 13-18 knot aralığında keyifli bir seyir ile hedefimize varıyoruz.Burada biz girişin hemen karşısındaki Limanaki Marketin önüne kıçtan kara oluyoruz. Burası 4-5 tekneyi alabiliyor ama derinlik 1,9-2 metre civarında draftı uzun olan tekneler ya alargada kalmalı yada feribot iskelesine aborda olmalılar.

 Bilmeyenler için burası 200-300 nüfuslu küçük bir ada limanda iki market iki de restaurant var. Georgenin yeri bizim her zaman gittiğimiz bir klasik taverna. George’nin hanımının yaptığı ahtapot ve keçi etine bayılıyoruz. Tabiki uzo ve şarap eşliğinde yemeklerin hakkını veriyoruz.Gece buradayız yarın ola hayrola.

Anlayacağın keyfimiz yerinde, herkese selamlar.

Hoşçakalın