Blog

Deniz bizi çağırıyor. Gidiyoruz.

Artık denize çıkmak istiyoruz. Marina hayatı güvenli ama sıkıldık artık.Tembelleştik iyice.Hatta tekrar birkaç kilo aldım valla. Benim gibi şişman birisi için birkaç kilonun lafı bile olmaz ama buraya gelene kadar bayağı zayıflamıştım.İnşallah geçişe başlayınca tekrar kilo vermeye başlarım.

Artık burada bugün son günümüz yarın Atlantik Okyanusu  geçişimize başlıyoruz. Son 3-5 gündür bayağı yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Aslında tekneye yaptığımız çok fazla bir şey yok fakat alışverişler ve yerleştirmeler bayağı bir zamanımızı alıyor.Son günlerde Koza için yaptığım en büyük iş dalıp altındaki yosunları temizlemek oldu. Heee unutuyordum çok zamanımızı alan bir iş daha yaptık. Çarmık tellerimize püskül ördük.

Aslında basit bir iş ama toplam 16 parça püskül ördük ve çok uzun sürdü. Günlerce uğraştık. Fotoğraflardan da göreceğiniz gibi takması bile çok uzun sürüyor. 16 püskülün tellere bağlanması bile başlı başına zor bir iş.

Bu püsküller ne işe mi yarayacak , anlatayım. Biz bundan sonra çoğunlukla rüzgarları teknenin kıçından alacağız. Yani pupa yelken gideceğiz. Pupa yelken giderken de yelkenler tellere sürtünüyor ve yıpranıyor . İşte eski denizciler yelkenleri yıpranmasın diye tellerine bu püsküllerden takarlarmış. Bizde aynısını yaptık bakalım bu geçişimizde bizim yelkenlerimizi ne kadar koruyacaklar. Karşıya geçince gözlemimi yazarım size.

Eveeeet şimdilik bize müsaade önümüzde 2900 millik Okyanus geçişimiz var.Karşı kıyıda görüşmek üzere bize şans dileyin.

Hoşcakalın

06.12.2016