Blog
Capo Verde Rotası 2. ve 3. günler / 18.12.2016
2. GÜN :
Bilginiz olsun diye yazıyorum. Yola çıktığımız saat olan saat 15.30 u günün başlangıcı ve sonu olarak kabul ediyorum.,
Code zero yelkenimiz ile 3-4 saat çok güzel yol alıyoruz. Daha sonra rüzgar dar apaza dönüyor ve code zero yelkenimizden verim alamayınca kapatıp Cenova yelkenimizi basıyoruz. Hava kararana kadar Cenova ile 6,5 – 7 knot arası güzel seyir yaptık.
Akşam yemeğimizi Ebrunun marinada bağlıyken hazırladığı kavrulmuş ıspanak, üstüne yumurta kırarak afiyetle yedik. Üstüne biraz kırmızı biber de serpince iyice güzel oldu.
Ebru seyire çıkmadan marinada bir çok yemeğin alt yapısını hazırladı.Etleri kavurdu ve bolca karnıyarık içi hazırladı. Bunların hepsini sıcakken kavanozlara doldurdu. Daha sıcakken ters çevirip konserve yaptı. Yaklaşık 7-8 kavanoz yemek hammaddemiz var.
Makarnamı yapacağız aç bir kavanozu dök makarnanın üstüne olsun sana spagetti bolenez. İstersen üstüne yumurta kır olsun sana kıymalı yumurta. Ya da et kavurmanın üstüne mantarları doğru olsun sana mantar sote. İşte bunun gibi bir sürü yemeği bu hazırlıkları yapınca gayet kolay yapabiliyoruz. Tavsiyem bu tip bir seyire çıkmadan evvel en azından 3-5 gün yetecek kadar yiyeceği yapıp hazır edin. Okyanusa uyum sürecini bu sayede çok kolay atlatmış olursunuz.
Yemekten sonra az uyumanın da etkisi ile uyku iyice bastırdı. Saat 21.00 da erkenden yatmaya gittim. Gece 01.30 da Ebrunun seslenmesi ile uyandım. Rüzgar iyice kıça dönmüş ve Cenova yelkenimiz iş yapmıyor. Rüzgar pupaya dönecek diye cenovayı gönder ile ters tarafa basalım derken bir dalga ile tekne biraz döndü ve Cenova tersledi gönder anında kırılarak iki parça haline geldi. Artık iki gönderimiz var ama her ikisi de tek başlı ve kısa Yani hiçbir işimize yaramaz. Kırık gönderi hemen yerinden çıkarıp vardevela tellerine sıkıca bağladık. Belki gittiğimiz limanda onarabiliriz ya da yeni bir boru bulup başları kullanabiliriz. Bu Gönderi de bize sağ olsun Adana’dan Bülent Büyükdağ hediye etmişti. Bizde gönder bize kısa geldiği için başlarını çıkartıp tekneye uygun yeni bir boru monte etmiştik. Demek ki taktığımız borunun ömrü buraya kadarmış.
Gönder kırılınca Ebru’nun morali oldukça bozuldu ve hemen yatmaya gitti. Ben Cenovayı yarım açarak tekrar eski yerine bastım. Rüzgarda iyice sertlemeye başladı zaman zaman 25 knotları buluyor. Belki rüzgar çok sert değil ama dalga ile birleşince etkisi iyice artıyor. Koza resmen şahlandı hızımız 8 knotların altına neredeyse düşmüyor.
Sabaha karşı 03.30 da Ebru kendiliğinden uyanıyor. Hava sert olunca bende uyku tulumunu alıp havuzlukta uyuklamaya başladım. Rüzgar biraz sert yelkenler de bir şey olursa anında müdahale edebileyim diye öyle düşündüm. Ama kaygılandığım hiç bir şey olmadı ve saat 07.00 da uyanıp nöbeti devraldım.
Aslında nöbette hiçbir şey yaptığımız yok zira çevremizden hiçbir vasıta geçmiyor. İlk gün iki üç gemi gördük Ais ekranında . Onlarda bizden oldukça uzaktı ama ondan sonra yakın çevremizden hiçbir şey geçmedi. Ebru saat 10.30 a kadar uyudu. Kalkar kalkmaz kahvaltımızı yaptık. Sallantıdan kahvaltımızı pek keyifle yapamıyoruz. Bilenler bilir kahvaltı soframız da pek iyidir.
Rüzgar gün boyu oldukça iyi esti . İkinci günümüzde toplam 154 mil yol yapmışız. Hiç motor çalıştırmadık.
3. GÜN :
Akşam üstüne doğru hava kalmaya başladı. Cenovamız tamamen açık, full arma yola devam ediyoruz. Birkaç ayar dışında ana yelken ile şimdiye kadar hiç oynamadık. Ana yelken bu gidişle paslanacak valla
Ebru akşam üstü büyük bir yüzgeç görmüş , yakın çevremizden geçti ama bakmama rağmen bir türlü göremedim. Kendisi köpek balığı olduğuna karar verdi. Aynı filmlerdeki köpek balığı yüzgeçlerine benziyormuş ve oldukça da büyükmüş. Fakat yunus olmadığı kesin çünki atlamalarını kesin bende görürdüm o zaman.
Akşam yemeğimizi hava kararırken yedik ve geçen günden kalan güveci bitirmeye çalıştık ama yine bir öğünlük güvecimiz var, sevenler buyursun
Ben akşam 21.00 gibi yatmaya gittim ve 22.45 te kendiliğimden kalktığımda uykumu gayet güzel almıştım. Sanırım bu nöbet işine yavaş yavaş alışıyorum. En çok bu konuda zorlanacağımı düşünüyordum.
Dışarıda şahane bir hava var. Deniz çok sakin ve rüzgar 10 knot civarında ve dalga da çok az. Ebru hemen uyumaya gitti. Bende güzel bir müzik eşliğinde kahvemi keyifle yudumlamaya başladım. Bu nöbetimden çok zevk aldım. Sakinlik derin düşüncelere itti beni. İnsanın acelesinin olmaması çok güzel. Hayatımız hep bir hedefe koşarak geçti. Hep bir zaman sorunumuz oluyor. Hatta ülkede denizcilik yaparken de aynı şeyleri yaşamıyormuyuz. Hep bir limana yada koy’a yer bulabilme kaygısı ile acele ile gitmiyormuyuz. Uzun seyirlerde ise hiç öğle bir şey yaşanmıyor. Zaman kavramı yavaş yavaş kayboluyor.
Gece 03.30 da Ebru kendiliğinden uyanıyor. Nöbeti ona devrediyorum. Deniz hala çok sakin Koza bu sakin suda yağ gibi kayarak ilerliyor hızımız 5 -5,5 knot civarlarında.
Gece saat 05.00 da 4 mil yakınımızdan bir kargo gemisi geçmiş Allahtan Ais’imiz var ve nöbet tutuyoruz yoksa koca okyanusta bu kadar yakınından bir gemi geçmesi çok sakat bir şey.
Ben sabah 08.00 a kadar uyudum ve acayip dinç bir şekilde uyandım. Uykumu çok iyi almışım. Ebru acıkmış kahvaltıda sigara böreği var. Domates ve taze biberle çok iyi gitti.
Sabah sancak tarafta ve dört mil kadar açığımızda bir yelkenli gördük. Sanırım yavaş bir tekne kısa bir sürede arkamızda kayboldu.
Saat 10.00 da Mi Vida teknesine telsizden çağrı yaptım ama duymadılar. Müziğimiz devam ediyor. Rüzgar10-11 knot aralığında , okyanusta biraz çırpıntı var ama hayat çok güzel.
Son 24 saatte 148 mil yol almışız. Üç günlük hızımız oldukça tatmin edici.