Blog
Las Perlas Adalar Grubu / 13.02.2018
Las Perlas Adalar grubu Panama City şehrine yaklaşık 35 mil uzaklıktan başlıyor. En uzak olan San Jose adası da yaklaşık 60 mil mesafede. Bu adalar arasında en gelişmiş olanı doğal olarak en yakın adalardan biri olan Contodora adasıymış. Biz de 29.12.2017 tarihinde bu adaya gitmek üzere demir alıyoruz. Mesafe yakın olduğu için erken çıkmak gibi bir kaygımız yok. Sadece bu adalara gitmeden evvel eksilen suyumuzu tamamlamak üzere Balbao Yat Clup’ün iskelesine aborda olup suyumuzu alıyoruz. Bu iş için önceden randevu almak gerekiyor. Zira bu iskeleye aynı zamanda feribotlarda yanaşıp yolcu indiriyorlar. Bizim gittiğimiz saatte iskele oldukça sakindi ve rahatlıkla suyumuzu alabildik. Rüzgar ve dalga yok. Hava gayet sakin. Sadece motorla seyir yapıyoruz Ana yelkeni süs için bile açamadık. Pasifiğin bu bölümünde balığın çok bol olduğu bilgisini aldık ve hemen oltamızı saldık ama tık yok. Buralarda balina görme ihtimalimiz varmış onun için hepimiz bir yandan bir balina görebilirmiyiz diye ufku taramayı ihmal etmiyoruz. Ama nafile göremiyoruz. Yol kısa olduğu için çabucak geliyoruz. Resifler arasından slalom yaparak ilk demir yerimiz olan Contodora adasına ulaşıyoruz. Hafif rüzgar güneyden geliyor o yüzden adanın batısında 9 metre suya demirliyoruz. Demirlediğimiz yer koy falan değil bildiğim açık deniz sadece adanın rüzgar altı diye buraya demirledik. Çevremizde birkaç tane motoryat tonozda duruyor. Bizden başka yelkenli yok. Deniz pek cezbedici değil ama yine de hemen atlıyoruz. Suda bayağı akıntı var. Ömer maske palet yüzerken birkaç iri balık görmüş hemen zıpkınları alıp başlıyoruz gezinmeye. Birkaç porsiyonluk balık alıyoruz ama öyle kayda değer büyüklükte değiller. Suda görüş oldukça kısıtlı.
Bu ada için elimizdeki pilot kitap en gelişmiş ada diyor.Küçük uçaklar için bir havaalanı var ve sürekli uçak inip kalkıyor. Kıyıda gözüken evler oldukça lüks görünüyor. Gece hava yine sakin ve rahat geçiyor. Panama’dan kalkan küçük Feryy’ler yolcularını buradan indirip alıyor. Uzaktan izliyoruz ama Feryy’nin yanaşacağı bir iskele yok sanırım o yüzden yolcuları küçük kayıklar feryy’e götürüp getiriyor. Ömerle birlikte hem biraz sırtı yapmak hem de adayı tanımak için dingi ile seyire çıkıyoruz. Adanın arka tarafına bir geçtik ki ben diyeyim 50 tekne siz deyin 100 tekne. Ana baba günü gibi demir yeri. Bizim taraf oldukça sakinmiş valla. Bu teknelerin sadece 5 tanesi yelkenli gerisi koca koca motoryat. İyi ki bu tarafta değiliz dedik. Adanın bizim durduğumuz tarafına geçince sırtı ile kiloluk 3 balık aldık ve zamanda geç olduğu için tekneye döndük. Akşam aç kalmayacağız anlayacağınız.
Bugün 31 aralık yeni yıla burada gireceğiz. Akşam alemlere akarız artık diyoruz ama karaya çıkacağımız bir iskele yok. Med cezir 4 metre dingiyi nereye bağlayacağız döndüğümüzde nasıl bulacağız korkusu ile alemlere akma işini başka bir yıla bırakıp yeni yılı teknemizde karşılıyoruz. Herkese iyi seneler. Adada yeni yılla ilgili fark edilen tek şey zayıf bir havai fişek gösterisi o kadar. Onun dışında her şey olağan akışında. Gece yemekte biftek yedik. Kızlar bayağı kafayı buldular. Saati 24.00 yaptıktan sonra tumba yatak yaptık.
Sabah kalkınca kahvaltımız adanın arka tarafında yapalım dedik zira rüzgar hafif ama artık rüzgar üstündeyiz. O yüzden demirimizi alıp kalabalık tarafa geçtik. Burada nispeten daha rahat ettik. Kahvaltı sonrası içme suyumuz az olduğu için adaya çıkıp market aradık. Bulduğumuz ilk ve tek bakkaldan 8 şişe 5 lt su alarak kazıklanmak ne demekmiş bir daha tatmış olduk. Botumuzu kumsala çekmiştik ama bayağı içeri taşımıştık. Bağlayacak bir yer olmadığı için öylece bırakmıştık. Geldiğimizde denizin botu yarım saat daha gelmesek alacağını gördük. Tekneye döner dönmez motoru çalıştırıp diğer adaya doğru yol verdik. Şimdiki adamız Espırıtu Santo. Bu ada Las perlas adalar grubunun en büyük adası olan İsla Del Rey adasının hemen yanı başında küçücük bir ada ama müthiş bir doğası var. Hepimiz bota doluşup adayı tanımak için çevresini dolaşmaya başladık. Boş boş dolaşmayalım diye sırtı da attık ama daha atar atmaz kiloluk bir balık alıverdik. Balık uzmanımız Firuz daha biz kendimize gelemeden at çek balık almaya başlayınca adayı daha bir sever olduk hepimiz. Ada etrafında tam turumuzu tamamlarken Firuzun aldığı yaklaşık 2,5 kiloluk adı Spanish Macharel olan müthiş balık ile günü sonlandırdık. Demirlediğimiz yer her havaya kapalı bir boğaz. Ama bir akıntı var nehir halt etmiş. Tekneden bir düşsen su yüzüne çıkana kadar 30 metre gitmiş olursun valla. Bizde teknenin kıçına 25 metre yüzen halat bağlayarak emniyetimizi aldık. Denize dalıp hemen halata tutunuyoruz. Halatı bırakınca anında uçan balon gibi tekneden uzaklaşıyoruz. Bu şekilde bayağı eğlenceli yüzme denemeleri yaptık. Bu adada bol balıklı ve çok keyifli iki gün geçirince yeni adamıza gidelim diyerek bir iki mil uzağımızdaki Isla Canas’a doğru yol verdik. Demir yerine gelince beğenmeyip İsla Del Rey ile arasındaki boğaz da demirlemek için fikir değiştirdik. Geçeceğimiz riskli bir derinlik var harita da derinliği 1 metre olarak veriyor. Ama yüksek su zamanı olduğu için ben derinliğin 3,5-4 metre olacağını düşünerek boğaza doğru yönleniyorum. Daha riskli alana gelmeden ciddi bir sağanak bastırdı. Görüş biranda kayboldu. Anlayacağınız Murphi devreye girdi. Teknenin burnunu zor görüyorum. Ömer baş tarafa yağmur altına geçti. En büyük güvencemiz yüksek su zamanı olması ve Open CPN Haritamız. Ağır yolla girişi yaptık ama zorlanmadık diyemem. Uygun olduğunu düşündüğümüz noktaya gelince 12 metre suya demirimizi attık ve çapayı tutturduktan sonra. Yağmur suyu ile tüm boş şişeleri ve depomuzu doldurduk. Artık dönene kadar su problemi yaşamayız. Biliyorsunuzdur bizim su kapasitemiz 1 ton ve bu su bize 20-25 gün yetiyor normalde. Ama şimdi 5 kişiyiz ve otomatik olarak suyumuz daha çabuk bitecek. Böyle yağmur yağıp da depo dolunca çok mutlu oluyorum. Yağmur bitip çevremiz ortaya çıkınca gayet iyi bir yerde olduğumuzu görüyoruz. Burada da çok yoğun bir akıntı var. Panamanın Pasifik yakasında demirleyeceğiniz zaman en çok dikkat edilmesi gereken şey Med Cezir sebebiyle derinlik. Sular çekilince gördüklerinize inanamıyorsunuz . Koca koca plajlar ,kayalar, yeni adalar ortaya çıkıyor. Sular yükselmeden girdiğimiz yerden çıkma imkanımız kesinlikle yok. Bu boğazda da çok balık alıyoruz. Aldığımız balıkların bir çoğunu hayatımızda ilk defa görüyoruz. Ve o kadar çeşitli balık tutuyoruz ki Allahtan Panama’dan balıkları tanıtan birkaç kart almıştık da onlara bakıp hangi balığı tutuğumuz anlıyoruz. Kartlarda olmayan ya da tipini beğenmediğimiz balığı hemen geri salıyoruz. Bu adada bir gece kaldıktan sonra Isla Del Rey’in Rio Cacique koyuna gidiyoruz. Bu koya dökülen bir nehir var ve pilot kitabımız sular yükselmeye başladıktan iki sonra nehirin içine dingi ile girerseniz hiç motor çalıştırmadan ve kürek çekmeden 4-5 mil içeri süzülebileceğimizi söylüyor. Dururmuyuz hemen giriş saatini belirleyip botumuza atlıyoruz. İlk anlarda sular çok sığ olsa da 15 -20 dakika içinde keyifle içeri süzülüyoruz. Çok sessiz olduğumuz içinde birçok kuş çeşidini görme şansını yakalıyoruz. Çok keyifli bir gezi oluyor. Yaklaşık 1-1,5 saat içeri süzüldükten sonra yükselmiş olan suda motorla geri dönmeye başlıyoruz ama bir saat önce geçtiğimiz yerler ile alakası bile olmayan sanki çok farklı bir nehirden geri dönüyormuşçasına dışarı çıkıyoruz. Çok ilginç ve farklı bir deneyimdi yaşadığımız. Hepimiz çok keyif alıyoruz. Bu adalarda yaşam çok çok az, ilk ada hariç şimdiye kadar hiç insan görmedik diyebiliriz. Çok nadir olarak uzaktan geçen bir kayık görüyoruz o kadar. Balığın bu kadar bol olduğu alanlarda balıkçı görememek çok ilginç geliyor bize. Demirlediğimiz büyük koy bayağı bir soluğan alıyor. Gece pek rahat geçeceğe benzemiyor. Düşündüğümüz gibi de oluyor ve sabaha kadar sallanıyoruz. Sabah olur olmaz demir alıp çok beğendiğimiz Espırıtu Santo adasındaki demir yerimize doğru yol veriyoruz. Burada bir gece daha kalıp Ömerlerin Türkiye’ye dönme zamanı geldiği için Panama City’e doğru yola koyuluyoruz. Yolda oltamıza 4 tane yaklaşık 4'er kiloluk balık geliyor. Ve ilk Balinamızı da Panama City’e 20 mil kala görüyoruz. Las Perlas adalar grubu hepimizin zihninde çok güzel anılar bırakıyor. Panama City’e dönünce daha evvel demirlediğimiz yerde kalıyoruz. Bir gün sonra Ömerler gidiyor ama hem onlar hem biz oldukça üzülüyoruz. İnşallah tekrar gelecek sevgili arkadaşlarımız.
09.01.2018 de Ömerleri yolculadıktan sonra biz 16.01.2018 e kadar demirde kalmaya devam ettik. Pasifik bulmakta zorlanacağımız su yapıcının membranını ve birkaç eksik malzemeyi daha tamamlayıp Puerto Lintonda tekrar gördüğümüz Guletin Kaptanı İsmail arkadaşımızın eşi Sevgili Gülçini de alarak dört kişi ekvatorun Bahia De Caraques şehrine gitmek için yola çıktık ama aslında kafamıza göre çok sevdiğimiz Las Perlas adlarında biraz daha gezip sonra yola çıkacağız.
İsterseniz bunları da sonraki yazımda anlatayım.
Hoşcakalın