Blog

 

İyon denizi geçişi / 22.08.2016

 

Sabah 7.00 da kalktık ve geçiş için son hazırlıklarımızı tamamladık. Aslında bakmayın hazırlık falan dediğime siz lumbozlar ve heçleri kapattık, dolapların kapaklarını kontrol ettik gibi basit işler . Heee en önemlisi kahve suyunu kaynattık bir de. Bu benim için önemli zira sabahleyin bir fincan nescafe içmeyi çok seviyorum. Neyse bastık marşa aborda olduğumuz tahta iskeleden ayrıldık. Buranın girişi oldukça belalı idi. Her yer topuklar ve sığlıklarla doluydu. Ebru baş tarafta ve benim gözüm derinlik göstergesinde yavaş yavaş temiz suya ulaştık. Sabah erken ya hemen saldık oltaları suya Tongue Out

Adanın kuytusunda ana yelkeni hemen bastım. Rüzgar kuytuda olduğumuzdan olsa gerek pek az. Ama kuytudan çıkar çıkmaz yavaş yavaş gelmeye başladı. Yarım saat motor yelken gittikten sonra 15-18  knot rüzgarımız sancak bordamıza kuruldu ki tam 90-100 derece aralığında tadından yenmez durumda yani..Hızımız 6,5-7 knot aralığında dolaşıyor. Ama saat saat 15.00 a doğru rüzgar biraz sancak yönüne dönerek 8 knota düşmeye başladı hemen cenovayı sarıp hafif hava yelkenimiz olan code zero yı (balon )bastık. Daha tadını almadan Ais ‘ten takip ettiğimiz bir gemi ile çatışma rotasına girmeye başladık. Aramızdaki mesafe 2 mile düştü. Kaptan beni hem Ais’inden hemde Koskocaman kıpkırmızı yelkenle yaklaşıyoruz ama vatandaş tık demeden 11 knotla gelmeye devam etti. Tamam Ais çatışma vermiyor ama o kadar yakın geçeceğiz ki. Ben dayanamadım motor çalıştırdım ve Ebruya yelkeni kapatacağız diyerek otopilota 30 derece iskele verdim ve rüzgar yelkenden boşaldı hemen code zeronun rollerını sarmaya başladık. Bu arada benim birşeyler anlatmam lazım code zero yelken bize teslim olduğunda sarma sisteminin halatı baş koç boynuzuna kadardı ve açmak yada kapatmak için baş tarafa gitmek gerekiyordu. Bende  bunu pek istemediğimden  kıç tarafa kadar gelen bir sonsuz halat yaptırıp onu sisteme dahil etmiştim.Etmez olaydım. Bir türlü bu halatlara hakim olamıyorum. Sonsuz halatın her ikisine de çok sıkı bir şekilde kumanda edilmesi gerekiyor birini biraz boşlarsanız gidip roller’ın üstüne dolanıyor ve kullanılmaz hale geliyor.İşte bu sırada da tam böyle oldu ve bizde çarşafa dolandık Tongue OutWink resmen. Hemen baş tarafa koştum elle rollerı çevirerek halatı kurtardım. Tekrar geri geldim. Tekrar sarmaya başladık bu arada Ebru code zeronun ıskotasına çok boşladı yelken saçma salak sarılırken bir yerlerinden pırtlayıp  içine rüzgar dolmaya başladı falan… Dedim ya resmen çarşafa dolandık. Bu arada şerefsiz gemi geçti gitti zaten. Ama kaptana ben nasıl saydırıyorum bir bilseniz anasının babasının sülalesinin hatırını ayrıntılı bir şekilde sordum. Bir balonumuz varken oldumu sana iki üç balonumuz Laughing beceremeyeceğiz diyerek balonu o halde indirek zincirliğin içine tıktık.

Evet rahatladık ama ikimizde bir anda yorgunluktan bittik. Toplam koşuşturmamız 10 dakika sürmemiştir ama resmen tükendik. Neyse bir müddet motor ana yelken devam ettik sonra hadi diğer balon olan gennhaker’ı açalım dedik. Bu sefer sakin sakin onu bastık. Tekrar 6,5-7 knot hızları bulduk ama bu seferde rüzgar azizlik yapmaya başladı. Hava kararmaya yakın iyice kaldı ve biz motor ana yelken düzenine geçtik.Rüzgarın azalacağını hava durumu sitesi söylüyordu ama bu kadar azalacağını söylemiyordu.Daha sonra ana yelkenin yanına trinket yelkenimizi de bastık.Baya bir müddet bu şekilde devam ettik. Bu arada Messinadan yukarıya gemi trafiği bayağı bir yoğunlaşmaya başladı. Şimdiki işimiz hangi gemi ne yapacak nereden geçecek şuradamı buradamı diye araştırmak. Bu arada hava olması gerekenin dışında  sertlemeye ve dalgalar büyümeye başladı. Hemen motoru kapatıp yelken seyrine başladık başlamasına ama dalgalar çok sakat. Bu kadar karışık dalga nereden geldi nasıl oluştu bilmiyorum. Ama rüzgar 25-27 knotlar da esmesine rağmen o kadar deniz kaldırdı ki resmen çamaşır makinesinde gibi olduk. Bu arada tabi ki hiç birimiz uyuyamadık. Bu durum sabaha kadar en az 6 saat bu şekilde devam etti. Sabah olunca rüzgar 8 knotlara düştü ama denizler hala durulmadı.

Neyse biz Rochella ionica’ya saat 11,30 gibi girdik. Girdik ama aslında biz değil hayaletlerimiz girdi. Yorgunluktan bitmiş durumdayız. Güvenli bir şekilde bağlandık.

Hemen su eksiğimizi tamamladık sonra cup yatağa Smileüç dört saat uyuyup insana döndük . Bu marinada KOZA’mızı İtalyadan alıp ülkeye getirirken kalmıştık.Aylardan mayıstı ve içeri girerken derinlik 1.60 cm idi ve ödümüz kopa kopa girmiştik. Deniz her sene marina ağzına kum yığarmış ve haziran başı giriş taranırmış biz mayıs sonu girdiğimiz için  derinlik öyleymiş meğerse biz bunu bu sene öğrendik.O zamandan bu zamana bazı değişiklikler yapılmış. Marina girişinde derinlik artık 3,5 metre palamar botu girişten itibaren size eşlik ediyor, mazot istasyonu var, kanal 16 dan anons yaptığınızda cevap veriliyor ,pontonlarda su ve elektirik var.Eksikleri olsada artık gerçek bir marina, gönül rahatlığı ile kalınabilinir yani.Fiyatları mı ? şöyle, ilk gün bizim boy tekne 65 euro , ikinci gün 55 euro ,üçüncü gün 45 euro imiş . Sonrasını sormadık bilmiyoruz Tongue Out

Nerde kalmıştık heh kalktıktan sonra bir menemen yaptık afiyetle onu yedik. Kurt gibi acıkmışız valla.Sonra KOZA’yı tuzlarından arındırıp çamaşır işine giriştik. Yaklaşık bir aydır çamaşır yıkamıyorduk. Dağ gibi çamaşır birikmiş. Bitecek gibi değil.Akşam marinanın içindeki pizzacı açıldı ve oraya gidelim dediler. Ben hiçbir yere gitmem deyip saat dokuzda kulaklıklarımı takıp uykuya dalmıştım bile.

Sabah dinlenmiş olarak kalktık. Kahvaltı boyunca akşam yenen pizzanın lezzetini dinledim.Pizzacıda  150-200 kadar masa var hepsi dolmuş ve bir sürü insanda sırada bekliyormuş. Yani anlayacağınız pizza cennetine gelmişiz resmen . Bir pizzacıda 800 - 1000 kişinin aynı anda metre metre pizza yediğini. Rezervasyon yaptırılmazsa yer bulmak imkansızmış. Eeee tabiki bu akşam içinde hemen rezervasyon kararı aldık. Yediğimiz pizzalar şöyle birşeylerdi.

 

Ama bugünde burada kalıp çamaşır işine devam edelim dedik. Gün boyu en az 15 makine çamaşır yıkanmıştır. Teknede yapılacak birkaç ufak tefek iş vardı onları hallettik. Ben şehre giderek  ekmek meyve falan aldım. Gece pizza resitali devam. İki gündür internetimiz yok işlerden de bulmak için pek uğraştığımız söylenemez.Bugün günlerden Perşembe ve biz buradan Messina’ya gitmek için ayrılıyoruz.

 

Görüşürüz, hoşçakalın.

18.08.2016

 

Messina boğazı

Vulcano - Cefalu